Ning Ailesi’nin Konsey Salonu.

Ruh lambasının yaydığı parlak ışık tüm salonu aydınlatıyordu.

Ning Ailesi’nin Reisi, Genç Lord ve aile büyüklerinden oluşan bir grup burada toplanmıştı.

Bu yılın büyük aile değerlendirmesini kaydeden yeşim şeritleri* elden ele dolaşıyordu.

Aile Reisi gözleri usulca kapanırken elindeki yeşim şeridini okşamış, şeride kazılı sahneler zihninin okyanusunda canlamıştı.

Önceki yıllara nazaran, bu sene kuklacılık alanına özel bir ilgi göstermişlerdi.

Ning ailesi için kuklacılık sınavının içeriği biraz değişmiş, artık manipüle edilmişleri kontrol etmeyi de içeriyordu.

Genç yetiştiriciler manipüle ettikleri kuklalara yerleştirdikleri ipler yoluyla onlara güçler atfetmişlerdi. Ruhani his ve güçlerin etkisiyle manipüle edilmiş kuklalar hareket etmeye ve çeşitli şeyler yapabilmeye başlamışlardı; ancak bu sınav sırasında içlerindeki en iyi yetiştirici bile kuklaların yürüme, takla atma ve yerde yuvarlanmadan fazlasını yaptıramamıştı.

Genel itibariyle, performansları oldukça berbattı.

Aile Reisi, yeşim şeridindeki ruhani hislerinden sıyrılırken gözlerini yavaşça açtı ve onu yanındaki masanın üzerine nazikçe bıraktı.

“Bu aile sınavı, genç üyelerimiz arasında hiç kukla ustası yetiştiremediğimizi gösterdi.” dedi iç çekerek.

Akademinin en yaşlısı üzerinde bir baskı hissederek çıkıştı,” Reisim, kadim dostlarım ve ailemizin önde gelen tılsımcıları. Yüzlerce yetiştiricilik sanatları arasında kuklacılık sadece küçük bir alan. Üstelik ailemiz kuklacılık alanında çok küçük bir müesseseye sahip ve akademide kuklacılığı öğreten öğretmenlerin hepsi vasat. Böyle bir durumda nasıl kuklacılığın gelişmesini bekleriz?”

Aile Reisi onu yatıştırırcasına, “Sakinleş, seni suçlamıyorum bunun için. Magma Sarayı’nın Ebedi Kukla Şehri, Alev Hurması Dağı’nın patlamasını bastıran üç tarikatın ataları tarafından inşa edildi ve onun içinde saklı kaldı. Magma Sarayı’nın sonsuz hazinesine ve kuklacılık mirasına ulaşmak için en iyi girişim kukla ustalarından geçiyor.”

“Ailemiz Magma Ebedi Sarayı’nı bile daha bu sene keşfetti. Diğer iki büyük aileler ve şehrin lordu uzun zamandır herkesten önde. Onlar kuklacılığın temelini gizlice oluşturma fırsatını buldu ama biz yapamadık.”

“Biz çok geride kaldık, çok. Yalnızca ağır ödüllerle dışarıdan birini misafir memur olarak işe alabilirsek rekabet etme şansına erişebiliriz.”

Aile Reisi bir yeşim şeridi daha çıkardı. “Bu, Alev Hurması Şehri’nin kayıtlarını ve çevresindeki kukla ustalarını barındırıyor, aranızda dolaştırıp bir bakın.”

Tüm kıdemliler onu inceledikten sonra Aile Reisi konuştu tekrardan, “Bulabildiğimiz tüm kukla ustalarıyla iletişim kurmalı ve onları ailemize kazandırmaya çalışmalıyız. Özellikle Genç Kukla Ustası! Kendisi Alev Hurması Şehri’nde önemli derecede yetenekli bir kukla ustası ve bizim öncelikli hedefimiz olmalı.”

“Genç Kukla Ustası’nın kim olduğu büyük bir gizem, hiç halk arasında görülmemiş. Kuklaları çok satılıyor ancak sadece kara borsada ayda bir gerçekleşiyor.” dedi Genç Lord.

“Kara borsa Sun Lingtong tarafından kontrol ediliyor. Bu adam ayrıca Hiçliğin Ötesindeki Cemiyet’in öğrencisi, bu da Genç Kukla Ustası’yla tanışmamızı daha çok zorlaştırıyor.”

Aile Reisi kaşlarını çattı, “Xiaoren, sorun duymak istemiyorum, çözümlere ihtiyacımız var!”

Genç Lord Ning Xiaoren alnı terlerken hızla onaylamıştı, “Evet, baba. Bizzat onunla iletişime girmesi için çoktan adamlarımı yolladım ve eminim çok kısa bir süre içinde sonuç elde edeceğiz!”

Aile Reisi bu sözlerin ardından sakalını sıvazladı, “Güzel, sonuçları bekleyeceğim.”

---

Toplantıdan sonra Ning ailesinin Genç Lord’u, hemen sağ kolu Ning Ze’nın yanına gelmesini emretti.

“Ning Ze, sen bu ailenin tedarik sorumlususun, ben seni desteklemeseydim elde edemeyebileceğin bir pozisyon. Seni Genç Kukla Ustası’yla iletişime geçmekle görevlendirdim ancak hiçbir gelişme kaydedemedin. Bunca zamandır tam olarak ne halt ediyordun?!” Genç Lord kaşlarını çatarak çıkıştı.

Ning Ze yılların sıkıntı ve stresi yüzüne yansımış, orta yaşlarında bir adamdı. “Genç Lord’um, bana olan güveninizi boşa çıkardığım için çok utanıyorum, beceriksizliğim affedilemez…”

“Ancak Genç Kukla Ustası gerçekten de ulaşılması zor biri. Ona kara borsada defalarca yaklaşmayı denedim, Ruyi** ipleri satın alırken ısrarla onu ikna etmeye çalıştım fakat hiç istifini bozmadı. Alışveriş dışında herhangi bir şeyi konuşmayı reddediyor.”

“Genç Kukla Ustası fazlasıyla gizemli. Onunla ilgili bir şeyler öğrenebilmek için her yolu aradım ama bu yalnızca kara borsanın sahibi Sun Lingtong’u kızdırmaya yaradı. Üstelik gücümü kaybetmekle kalmadım, kumpasa getirildim ve yüksek meblağda ruh taşı ödemek zorunda kaldım. Bu masrafı şimdiye kadar kendim karşılıyordum…”

“Yeter!” Genç Lord memnuniyetsizlikle dolup taşarken sözünü kesmişti.

“Kandırıldın ve bu yeterince utanç verici. Bir de klanın hatalarının bedelini ödemesini mi istiyorsun?”

“Bu sefer ailemiz 80 Ruyi ipi almak zorunda, sen halledeceksin.”

Ning Ze şok olmuştu. “80 Ruyi ipi mi? Bu kadar çok mu?”

“Bu önemli alışverişi değerlendir ve tüm çabanı ortaya dök. Genç Kukla Ustası’yla defalarca temas kurdun ama hiç işbirliği teklifi sunmadın.”

“Böylesine bir performans beni kapasiten hakkında şüpheye düşürüyor, Ning Ze.”

Ning Ze, baskıyı iliklerine kadar hissederken tekrar elinden geleni yapacağının garantisini verdi.”

---

Ning Ze Alev Hurması Şehri’nin güneydoğusuna varmıştı.

Tüm şehirde bu bölge; ejderha ve yılan melezi, kol gezen hırsızları ve en kötüsü de kamu güvenliğiyle kötü bir nam salmıştı.

Bir de, kara borsanın merkeziydi.

Kara borsanın girişlerinin birinde Ning Ze alması gerekenlerin listesini çıkardı cebinden.

Suratsız bir yetiştirici ona dik dik bakıp yanına geldi ve elindeki kağıdı alıp inceledi, geri Ning Ze’ya verdi.

“Takip et beni.”

Adam arkasındaki küçük barakaya giderken, Ning Ze da onun peşinden gitti. İçeri girdiklerinde suratsız adam yerdeki tahtaları kaldırıp koca bir çukurun ortaya çıkmasını sağlamıştı.

Birlikte dolambaçlı bir tünele açılan çukura atladılar ve en sonunda küçük bir pazarı andıran bir yeraltı ticaret alanına ulaştılar.

Ning Ze bakışlarını etrafta gezdirdi ve aniden hedefini gözüne kestirdi.

“ Lord Genç Kukla Ustası, yeniden karşılaştık.” Ning Ze yüzünde sıcak bir gülümseme ile Genç Kukla Ustasına yaklaştı.

Genç Kukla Ustası yıpranmış bir görünüşe sahip yaşlı bir adamdı. Elindeki bastona yaslanıyordu ve fazlasıyla kamburdu, tam bir zavallı gibi görünüyordu.

Yüzü çökmüş, gözlerinin altı mosmor torbalar ve sivrisinekleri kolaylıkla kıstırabilecek kadar derin kırışıklıklara sahipti. Uzun, karışmış simsiyah saçları tıpkı bir pelerin gibi ayaklarına kadar uzanıyordu.

Genç Kukla Ustası bir el arabasının arkasında duruyor ve hiç konuşmadan nadiren Ning Ze’ya bakış atıyordu.

Bu Genç Kukla Ustası’nın her zamanki hâliydi ve Ning Ze çaresiz hissetse de içten içe sinirle dolmuştu.

Her şeyden öte, o Ning Ailesi’nde bir yetiştiriciydi ancak Genç Kukla Ustası ona saygı bile duymuyordu!

Hayal kırıklığına uğrasa da Ning Ailesi’nin Genç Lord’u onu kazanmak istemişti.

“Lordum, bu sefer size dikkate değer bir teklifle geldim.” dedi Ning Ze kendini gülümsemeye zorlarken.

“Tamı tamına 80 Ruyi ipi! Baksanıza, ne teklif ama, ücrette biraz kıyak geçersiniz değil mi?”

“Sizin daimi müşterinizim, işinize hep ilgi duyarım. Hatta gelecekte birlikte yapacağımız alışverişlerin devamı da olacak. Her Ruyi ipi başına 200 ruh taşı, ama bu sabit fiyat biraz mantıksız değil mi?”

Saçları yere kadar uzanan yaşlı adam başıyla onayladı, sesi boğuk ve çatallaşmıştı: “Haklısın,”

“O hâlde her biri için 250 ruh taşı.”

Ning Ze bir anlığına tırsmış ve gülerek konuşmuştu, “Lord Genç Kukla Ustası, benimle dalga geçmeyin lütfen. Böyle fiyat düşürülmez.”

Genç Kukla Ustası soğuk kanlılıkla burnundan soludu.

“Her söylediğin gereksiz şeyde fiyat 50 ruh taşı artacak.”

Ning Ze’nın gözleri fal taşı gibi açılırken yeniden donakaldı bir süreliğine. Burnuna kadar sinirle dolmuştu, yaşlı adamı yumruklarıyla yere sermek istiyordu. Ancak öfkesini bastırmış ve homurdanmıştı: “Tamam, sen ne dersen!”

“Ama klanım daha işlevli olması için daha fazla özellik eklenmesini ister, değişimlerin ayrıntılarını…”

Genç Kukla Ustası sert bir şekilde sözünü kesmişti.

“Değişim yok, alıyorsan al, almıyorsan bas git.”

Ning Ze sinirden deliye dönmüştü. Derin bir nefes aldı , acı dolu bir gülümseme ile başını sallayıp kabul etti.

Genç Kukla Ustası yerinden kıpırdamadı ama önündeki arabanın içindeki kutunun üstünden birkaç kukla yere sarkıyordu.

Bu kuklalar iple manipüle ediliyordu, her biri de neredeyse gerçek gibi ve tüyler ürpertici bir şekilde gülümsüyor gibi görünüyordu.

Taklalar atıp etrafta hoplayıp zıpladılar. Hatta birbirlerini itip kaktılar ama en sonunda kukla kutusunun kapağını açıp tek tek kapağın altındaki deliğe hopladılar, sonra tıpkı piton çıkarır gibi Ruyi iplerini dışarı çıkardılar.

Ning Ze her bu sahneye şahit olduğunda büyüleniyordu adeta.

Bu ipe asılı mekanizmaların kontrol kabiliyeti mükemmeliyetin kelime anlamı gibiydi, kukla gibi bebekler gerçekten de canlı gibi görünüyordu.

Eğer Ning ailesinin genç yetiştiricileri sınavda bu kontrol yeteneğinin yüzde birini bile yapabilselerdi, kukla yetiştiriciliği konusunda bir numara olurlardı!
“Kukla teknikleri yüzlerce yetiştiricilik sanatı arasında en az ilgi göreni ve çok fazla eksiği var.

En aşikârı ise kesinlikle kontrol metodu!”

“Mesela şu mekanik bebekleri alsan ve iplerini kessen, anında çalışmayı keserler.”

Ning Ze ruh taşlarını verdi ve Ruyi iplerini aldı kara borsayı terk etmeden hemen önce. Ancak o zaman, yüzünde sinsice ve öfkeyle karışık bir ifade belirdi.

‘Genç Kukla Ustası! Sana karşı hiç saygımı bozmadım, gerçekten de sana yüz verdim.’

‘Bu yüzden senin için özel olarak Huang Ailesi’nin Üç Hayaleti’ni kiraladım! Sana bu ‘hediyeyi’ özenerek bile hazırladım!’

‘Eğer benimle beraber çalışmayı reddediyorsan, bunun sonuçlarına katlanacaksın.’

Ning Ze ciddi anlamda köşeye sıkışmıştı ve tehlikeli bir risk almak zorundaydı.

Planı basitti: ilk olarak, Huang Ailesi’nin Üç Hayaleti Genç Kukla Ustası’nın işini halledecekti, daha sonra yalakalık yapıp oraya gidecek ve günü kendisi kurtaracaktı.

Eğer Genç Kukla Ustası ağır bir şekilde yaralanırsa, Ning Ze onun teslim olmasına mecbur bırakmayı ihtimal dışı edemezdi.

Her ne olursa olsun ilk önceliği görevlendirildiği işi gerçekleştirmek ve tamamlamaktı.

Ve diğer sorunlara gelince, onlar Ning ailesini ilgilendirirdi!

Kara borsada işi bittikten sonra Genç Kukla Ustası kazandıklarını yüklenip oradan ayrıldı ve karanlık bir sokağa doğru yol aldı.

Aniden.

Bir yatıştırıcı tılsım!

Bir yatıştırıcı tılsım aniden tetiklendi etrafı çevrelenirken.

Genç Kukla Ustası yerinde donakaldı, hareket bile edemiyordu.

“Heeheehee…”

Karanlık sokakta hafif gülüşler yankılanırken üç küçük hayalet beliriverdi yakınında ve Genç Kukla Ustası’na saldırdılar.

Genç Kukla Ustası, küçük hayaletler ona yaklaşana kadar taş gibi kaskatı kesilmişti. Sonra ise vücudu titredi.

Birden ortaya ağır mekanik kuşlar çıkıp akın etmişti.

Kukla Sanatları - Gök Gürültüsünün Sessiz Kuşları!

Kara gecenin ortasında gök gürültüsünün sessiz ışıkları belirdikten sonra güçlü şimşekler tüm sokağı bir anlık aydınlatarak çakmıştı.

Gök Gürültüsünün Sessiz Kuşları göz açıp kapayıncaya dek üç küçük hayaleti de katletmişti.

“Bu nasıl olur?”

“Biz sakinleştirici tılsımı kullandık, ilahi hislerini kuklaları kontrol etmek için kullanamaman gerekiyordu!”

“Burada garip şeyler dönüyor. Mekanik kuklaları kullandığı aşikâr ama hiç kontrol iplerini kullandığını görmedim.”

“Ne fark eder? Yapalım şunu hadi!”

Huang Ailesi’nin Üç Hayaleti de aynı anda kendi benzersiz yeteneklerini kukla ustasını kuşatmak için ileri sıçrayıp gösterdi. Birden, onlarca hayalet benzeri ruhlar pat diye önlerine çıkmıştı. Korkunç ve vahşi görünümleriyle sokağın her bir yanından çıkıp çevrelemişlerdi.

Dişleri dışarı çıkmış, pençeleri uzamıştı.

Genç Kukla Ustası ise bir dağ gibi hareketsiz kalsa da, uzun ve kaotik kara saçları birden birbirine girmiş ve uzun, ağır birer kırbaç şeklini almıştı.
Bu kara kırbaçlar, nefesleri bile birbirine karışmadan ejderhalar ve yılanlar gibi vahşice dans ediyordu ve bu ürkütücü sessizlikte, havayı dehşet verici bir öldürme niyetiyle dolduruyorlardı.

Mekanizma – Uzun Saçlı Ölümün Kırbacı!

Kırbaçlar havayı yırtarcasına gürültülüydü, sanki yoluna çıkan her şeyi silip süpürecek gibi, ruhları dağıtmış hayaletleri perişan etmişti.

Huang Ailesi’nin Üç Hayaleti’nin gözleri dehşetle parlamış, karşıdan gelecek atağa hazırlanıyorlardı.

Kukla ustasının zihninde dağlar kadar uçsuz bucaksız, Buda ve iblisin birleşimi bir mühür hazinesi acayip bir ışıkla belirmişti.

Hazine – Buda’nın Kalbindeki İblis Mührü!

Üç hayalet de aniden çıkan ölümcül yarıkların karşısında bocalamıştı. Şok içindelerdi ve çaresizlerdi, apar topar geri çekilmişlerdi ama çok geçti…

İki çığlık sesi sokağı doldurmuştu, iki hayalet de kendi sonlarıyla tanışmışlardı.

En büyüklerinin gözleri öfkeyle ve nefretle dolmuş, intikam hırsıyla bürünmüştü. Kukla ustasına karşı tüm varoluşsal enerjisinin sınırlarını zorlayarak atakta bulunmuştu.

Tüm umutlarını bağladığı değerli hançeri tıpkı bir yıldırım gibi uçtu ve birden alnının ortasına saplandı.

Ting.

Metalin metale çarpmasının sesi tekrar yükseldi.

Huang ailesinin büyüğü buz kesilmişti, inanamamazlık yüzüne kazınmıştı adeta.

Güm, güm, güm.

Bir sonraki ani hamlede birçok Uzun Saçlı Ölümün Kırbacı birleşmiş ve onu delip geçmişti.

Kırbaçlar vücuduna girdiği anda gözleri büyüyen büyük hayaletin nefesi kesilmişti.

Kanlar bardaktan boşalırcasına yağan bir yağmur gibi akmış, yerlere ve duvarlara sıçrarken gecenin derin karanlığına gömülmüştü.

Çevredeki garip sesleri duyan yetiştiriciler ne olduğunu soruşturmak için sokağa girmişlerdi.

İçlerinden biri merakını gizleyememişti, “Ne oldu?”

Sokakta ne bir ceset ne de bir damla kan bulamamışlardı.

Ahmakça haberleri bekleyen Ning Ze’nın kalbi daha da soğudu. “Neden hâlâ bir haber yok? Uzun sürdü, şimdiye kadar işi bitirmiş olmaları lazımdı.”

“Genç Kukla Ustası Kuruluş Kadrosu kademesinde ve Huang Ailesi’nin Üç Hayaleti de öyle. Savaş güçlerinin bastırıldığı Alev Hurması Şehri’nde bile onların üç kişiye bir kişi avantajının başarısız olması mantıksız olurdu.”

“Onlara Sakinleştirici Tılsım ve ayrıca ruhani hayvanı verdim, Yeşil Peygamberdevesi Hançer de asılı ipleri kesebilecek kapasitede. Bu kadar iyi teçhizatla mekanik ustası çoktan kapana kıstırılmıştır!”

“Biraz daha bekleyeyim.”

Ancak bu bekleyişin boşuna olması kaderde vardı.

Genç Kukla Ustası yeraltı tünellerinden yürüdü.

Arkasından üç kırbaç zinciri sarkıyordu, üçü de yetiştiricilerin cesetlerini taşıyordu. O yürüdükçe tünelin duvarlarına canavar benzeri ve dehşet verici gölgeler yansıyordu.

İleride kırmızı bir parıltı belirmişti ve sıcaklık gittikçe artmaya başlamıştı.

Köşeyi döndüğünde dev bir fırın Genç Kukla Ustası’nı karşılamıştı.

Fırının kapağı açıktı ve kukla ustası üç ceseti de marifetlice içine fırlattı.

Kapağı kapattıktan sonra yanındaki depoya doğru gitti.

Son zamanlarda kara borsadan edindiği birkaç kilo alev özlerini buraya depoladı. Yıllar geçtikçe alev özü birikintileri küçük bir dağ şeklini almıştı.

“Geriye sadece on kilo alev özü kaldı.”

Genç Kukla Ustası iletim odasına doğru yol aldı ve teleport dizilimini etkinleştirdi. Daha sonra yeraltı atölyesine geri döndü.

Kukla ustasının vücudu değişmeye başladı. Garip, yere kadar uzanan kara saçlar hızla içe çekildi ve kambur duruşu gittikçe düzleşti. Siyah kaftanının altındaki yaşlı adam bedeni ışık ve gölgeyle titredi, gerçek görünümü ortaya çıktı – gümüş grisinde mekanik savaş zırhı.

Tılsımlar ve ihtişamla süslenmiş zırhın yüzeyi naifçe değerli bir ışıkla ışıldamıştı. Huang Ailesi’nin Üç Hayaleti’nin büyüğünün son darbesinin oluşturduğu yeni hasar zırhın kaskında gün gibi ortadaydı.

Zırhın göğüs plakları, karın plakları ve bacak plakları simetrik olarak iki yana açılmış, genç bir adama dönüşüvermişti.

Genç adam su gibi parlak gözlere sahip beyaz tenli biriydi, sakin ve durgun bir aura saçıyordu.

Zırhın bir adı vardı: Gümüş Grisi Han Zırhı.

Gencin adı ise: Ning Zhuo.

---

---

Shojumaru

Harika başlangıç bayıldım.

zixuan

♡

mely

Ah Ning ahh :)

Victory

Güzel giriş yapan kitaplar mük.